ikindi ile sabah namazının sünneti ile farzı arasında konuşmak sünneti iptal eder had - Printable Version +- Haceli Board (https://haceli.org) +-- Forum: GIRIS - ANTRE (https://haceli.org/forumdisplay.php?fid=3) +--- Forum: HAFTANIN-ENLERi (https://haceli.org/forumdisplay.php?fid=45) +---- Forum: Günün Hadisi (https://haceli.org/forumdisplay.php?fid=49) +---- Thread: ikindi ile sabah namazının sünneti ile farzı arasında konuşmak sünneti iptal eder had (/showthread.php?tid=29102) |
ikindi ile sabah namazının sünneti ile farzı arasında konuşmak sünneti iptal eder had - RasitTunca - 07-21-2024 ikindi ile sabah namazının sünneti ile farzı arasında konuşmak sünneti iptal eder hadisi kayıp
bulan bilen internet oratamında yaysın lütfen Bu konuda bulabildiğim hadisler ve yorumlar bunlar : Sünnet ile farz arasında konuşmak Sual: Sünnet ile farz veya farz ile sünnet arasında konuşmak, selam alıp vermek, duâ etmek, tesbih çekmek, Kur'an okumak, bid'at midir? Sabahın sünnetini evinde kılıp gelen kimse, camide, tesbihini alıp kelime-i tevhid veya salevat-ı şerife okusa veya konuşsa ne olur? CEVAP Merakıl-felah’ın Tahtavi haşiyesinin tercümesi olan Nimet-i İslam kitabının (Nafile Namazlar) kısmında deniyor ki: (Farzla sünnet veya sünnetle farz arasında konuşmak sünneti iptal etmez. Ama sünnetin sevabını azaltır. Esah olan kavilde ise sünneti iade etmek gerekir. Her türlü dua da konuşmak gibidir.) Aynı ifade Dürr-ül-muhtar’da da vardır: Esah olan kavil, sünnet kabul olmaz, önceki sünneti tekrar kılmak gerekir. Bu ifade (Dürr-ül-muhtar)ın arabi aslının 457, bazı baskılarında 711. sayfasındadır. Türkçe tercümesinin de 3. cild 40 ve 41. sayfasındadır. İbni Âbidin hazretleri, Dürr-ül-muhtar'ın ifadesini açıklarken, her türlü okumaların da bu hükme girdiğini bildirmektedir. Şu halde, sünnet ile farz arasında dua, sure veya üç ihlas okumamalı. Hele bunu âdet haline getirmek bid'attir. İbadetlere ilave yapmak dini değiştirmek olur. Hadis-i şerifte, (İbadetleri bizim gibi yapmayan bizden değildir) buyuruluyor. Peygamber efendimiz nasıl ibadet etmişse, mezhebimiz bunu nasıl bildirmişse, o şekilde ibadet edilir. (Şunu da yapalım, ötekini de ilave edelim) demek, dinde reform olur. Asla caiz olmaz. Sünnet ile farz arasında bir şey okumanın sünneti iptal edeceği Bahr-ür-raık’ta da yazılıdır. Sabahın sünnetini evinde kılıp gelen kimse, camiye gelince, konuşmaz, sesli olarak bir şey okumaz. Dudağını kıpırdatmadan kalbinden kelime-i tevhid okuyabilir veya tefekkür eder. Eğer kaza namazı varsa, kaza namazı kılar. Kur'an-ı kerim okunuyorsa dinler. Camide sünneti kılıp, farzı beklerken, dışarıdan gelenin selamını almak da, sünnet ile farz arasında bir şey okumak ve konuşmak gibi sünnetin sevabını yok eder. Netice: İbadetleri bildirildiği şekilde yapmalı. Hazine, bildirildiği şekilde yapmakta gizlidir. Az veya çok yapmak, hazineye kavuşamamak, mahrum kalmak demektir. Üstelik emri değiştirmemiz, hazineden mahrum olmamıza sebep olduğu gibi, bid'at işlememize veya küfre düşmemize de sebep olabilir. Maksat emre itaat ve hazineye kavuşmak olduğuna göre, ibadetleri bildirildiği şekilde yapmalı. Mezhep imamlarımızın ve imam-ı Rabbani hazretleri gibi ehli sünnet âlimlerinin yolunda olmayan, onları sevip onlarda fani olmayan, ilmen bilse bile, ibadetleri bildirildiği şekilde yapamaz. Sual: Sünnet ile farz arasında soru sorana kalem ile yazıp vermek, konuşmak yerine geçer mi? CEVAP Evet. Hiçbir şeyle meşgul olmamak gerekir. Sünnetle farz arasında Sual: Farz ile sünnet arasında bir şey okunmaz, ancak, şifa niyetiyle Seadet-i Ebediyye kitabında bildirilen, (40 gün sabah namazının sünneti ile farzı arasında 41 kere, Besmelenin sonundaki Mimi Fatihanın Lam harfi ile birlikte [Yani (Rahîmilhamdü) denir] okuduktan sonra yapılan dua kabul olur) deniyor. Bunu okumak uygun mu? CEVAP Farz ile sünnet arasında konuşmak ve herhangi bir dua okumak uygun değil ise de, böyle şifa olarak okunanlar istisna olur, yani caiz olur. Başka bir mezhebi taklide ihtiyaç kalmaz. Son sünnetten önce dua Sual: Camide bazen öğle namazının farzının ikinci rekâtına yetişiyorum. Daha ben namazı bitirmeden, imam duaya başlıyor. Son sünneti kılmadan imamla birlikte dua etmem uygun mudur? CEVAP Farzla sünnet, sünnetle farz arasında, konuşmak ve dua etmek uygun değildir. Bunun için namazı bitirdikten sonra, tesbihleri çekip ondan sonra dua etmelidir. Sual: Sünnetle farz arasında dua da okumak caiz değildir. (Allahümme entesselam ve minkesselam tebarekte ya zel-celali vel-ikram) demek de buna dâhil midir? CEVAP Hayır, dâhil değildir. Farz olsun, nafile olsun, her namazdan sonra, (Esselamü aleyküm ve rahmetullah) diye selam verdikten sonra, (Allahümme entesselam ve minkesselam tebarekte ya zel-celali vel-ikram) denir. (Redd-ül-muhtar) Namazlardan sonra Sual: Hadis-i şeriflerde, (Farz namazlardan sonra şu duayı okumak sevabdır) deniyor. Farzı kılınca mı okunacak, yoksa duadan sonra mı? CEVAP Hanefî'de namaz bitip dua ettikten sonra okunur, çünkü farzla sünnet, sünnetle farz arasında dua okumak, Hanefî'de caiz değildir. (İbni Abidin) Sünnetle farz arasında konuşmak Sual: Camide sünneti kıldıktan sonra, dışarıdan gelenin selamını almak, sünnetle farz arasında konuşmak hükmüne girer mi? CEVAP Evet, girer. Camiye girince, sünneti kılıp bekleyenlerle konuşmamalı, onlara selam vermemeli. Sünneti kılıp bekleyen de, kimseyle konuşmamalı, dua okumamalı, zikir çekmemeli. Tefekkür edebilir, vakit müsaitse kaza namazı kılabilir. Sabah namazının sünnetini kılıp camiye giderken de, yolda dua okumak, zikir çekmek, konuşmak gibidir. Hattâ selam verenin selamı da alınmaz. İnsanlarla konuşma ihtimali olduğu için, sabah namazının sünnetini evde değil, camide kılmalıdır. Son sünnete kalkmak Sual: Sünnetle farz ve farzla sünnet arasında konuşmak, başka bir iş yapmak ve bir şey okumak mekruh olduğu gibi, konuşmadan, bir şey okumadan beklemek de mekruh olur mu? CEVAP Evet, mekruh olur. Fıkıh kitaplarında deniyor ki: Son sünneti olan namazlarda, farzı kıldıktan sonra, (Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm) diyecek kadar oturulur. Daha fazla beklemek mekruhtur. Hemen sünneti kılmaya kalkmalıdır. (İbni Abidin) Farzdan sonra, hemen son sünnete kalkmak, arada bir şey okumamak, Hanefi’de sünnettir. Resulullah, farzı kılınca (Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm) diyecek kadar oturup, fazla oturmaz, hemen son sünneti kılardı. (Merâkıl-felâh) Resulullah, namazdan sonra selam verince, sadece (Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm) diyecek kadar otururdu. (Tirmizî) Sünnetle farz arasında Sual: Sünnetle farz veya farzla sünnet arasında konuşmak, dua okumak caiz midir? CEVAP Sünnetle farz, farzla sünnet arasında konuşulmaz. Bu, sünnetin sevabını azaltır. Bir şey okumak da böyle sünnetin sevabını azaltır. Hattâ (Sünnet hiç kabul olmaz, önceki sünneti tekrar kılmak gerekir) diyen âlimler de vardır. (Dürr-ül-muhtar) Âişe validemiz buyuruyor ki: Resulullah farzdan sonra, (Allahümme entesselâm...) diyecek kadar oturup, hemen son sünnete başlardı. (Müslim, Tirmizî) Sünnetle farz arasında bir şey okumak Sual: Sünnetle farz arasında, müezzin, (Allah rızası için Fâtiha) dese, Allah rızası dediği için okumak gerekiyor mu? CEVAP Hayır gerekmez. Müezzin, öyle dese de, sünnetle farz veya farzla sünnet arasında bir şey okunmaz. Hanefî fıkıh kitaplarında deniyor ki: Farzla sünnet veya sünnetle farz arasında konuşmak ve herhangi bir dua okumak, sünnetin sevabını azaltır. Esah olan kavilde, sünneti iade etmek gerekir. (Dürr-ül-muhtar, Bahr-ür-râık, Nimet-i İslam) Fâtiha'yı farzla sünnet arasında okumak mekruhtur. (Faideli Bilgiler) Sabahın sünnetini evinde kılıp camiye gelen kimse de, konuşmaz, sesli olarak bir şey okumaz, yolda selam veren olsa bile selamı almaz. Hâlbuki selamı almak farzdır. (Allah rızası için) denince, istenen şey dine uygun değilse yapılmaz. Mesela (Allah rızası için benimle içki iç) diyenin istediği yapılmaz. (Allah aşkına) diyerek bir kimseden dünyalık şey istemek caiz değildir. İsteyene bir şey verilmezse günah olmaz. (Hadika) Sünnete aykırı olarak müezzin, sünnetle farz arasında (Allah rızası için Fâtiha okuyun) dese de okumak gerekmez. Bunun gibi imam hutbede, (Allah rızası için dua edin, salevat getirin, benim duama âmin deyin) dese de, dine aykırı emri yerine getirilmez. Çünkü hutbe okunurken konuşulmaz, duaya âmin denmez. Sual: Öğlenin ilk sünneti ile farzı arasında, bize bir şey söyleyen birine veya telefona cevap verilebilir mi, namazımıza bir zararı olur mu? Cevap: Dürr-ül-muhtar’da, bu konuda deniyor ki: “Sünnetle farz arasında konuşmak, sünneti iskat etmez yani kılınmamış olmaz ise de, kılınan sünnetin sevabını azaltır. Bir şey okumak da böyledir. Bazı âlimler, sünnet kabul olmaz, önceki sünneti tekrar kılmak lazım olur dedi.” Sünnetle farz arasında konuşmak Sual. Sünnetle farz, farzla sünnet arasında konuşmanın, kılınan namaza bir zararı olur mu? Cevap: Konu ile alakalı olarak Dürr-ül-muhtârda deniyor ki: “Sünnet ile farz arasında konuşmak, sünneti iskat etmez ise de, sevabını azaltır. Bir şey okumak da böyledir. Bazı âlimler, sünnet kabul olmaz, evvelki sünneti tekrar kılmak lazım olur dedi.” Merâkıl-felâhda ve Tahtâvî şerhinde de deniyor ki: “Farzdan sonra, hemen son sünnete kalkmak, arada bir şey okumamak, Hanefide sünnettir. Peygamber efendimiz, farzı kılınca 'Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zelcelâli velikrâm' diyecek kadar oturup, hemen son sünneti kılardı. Âyet-el-kürsî ile tesbihleri, farzla sünnet arasında okumazdı. Bunları, son sünnetten sonra okumak, farzdan sonra okuma sevabını hasıl eder. Farzdan önceki sünnetler de böyle olup, farz ile sünnet arasında bir şey okunursa, namazın sevabı azalır.” Kaynak Dinimiz islam Farz ve vâcib dışında kılınan namazlara nâfile denir. Nâfile namazlar da kendi arasında revâtib ve regâib diye ikiye ayrılır. Farzlardan önce ve sonra kılınan sünnetler revâtib; kuşluk ve teheccüd namazları gibi nâfile namazlar ise regâib adını alır. Farzlardan önce ve sonra kılnan sünnetler, farzların sünnetleri (revâtip sünnetler) farzların koruyucusu ve mükemmelleştiricisidir. Bu nedenle farz ile sünnet arasında yemek, içmek, dünyevi bir şeyi konuşmak sünnet ile farz arasını ayırmak anlamına gelir. Gerek ilk sünnet ve gerekse son sünnet olsun, sünnet ile farz veya farz ile sünnet arasında konuşmak sünneti yok etmez, fakat sevabını eksiltir. Bununla beraber sünnet ile farz arasında dünyevi bir iş yapmanın farza bağlı olarak kılınan sünneti yok edeceğini ve yeniden kılınmasının gerektiğini söyleyen alimler de vardır. (bk. İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, 2/19) Fethu’l-Kadîr’de de bu konuya değinilmiş ve özetle şu ifadelere yer verilmiştir: Hz. Aişe (r.anha)’nin rivayet ettiği hadiste, Peygamberimiz (a.s.m) “Selam verdikten sonra ‘Allahumme entesselam ve minkesselam tebarekte ya zelcelali ve’l-ikram’ diyecek kadar oturur sonra kalkardı.” ifadesine yer verilmiştir… Hilvanî gibi bazı alimlere göre “kişi (son) sünnetleri kılmadan evradı / tesbih ve duayı okumamak daha evladır. Şayet okursa da bir sakıncası yoktur.” Böyle bir durumda şayet evrad-u ezkar okunursa bazılarına göre bununla sünnetler düşmez, bazılarına göre ise düşer, fakat ilk görüş daha isabetlidir. Nitekim Buharî, Ebu Davud ve Tirmizî’nin yaptıkları rivayette Hz. Aişe (ra) şöyle demiştir: "Nebî (a.s.m) sabah sünnetini kıldıktan sonra şayet ben o zaman uyanıksam benimle sohbet eder, aksi takdirde müezzin ezan okuyuncaya kadar yanı üzerinde yatardı.”(a.g.e, 2/389-390). Bazı kaynaklarda ise bunun sınırları çizilmiş ve şöyle bir açıklama yapılmıştır: Sünnet kıldıktan sonra farzını kılmadan alışveriş yapılması, bir şey yenmesi veya bir şey içilmesi durumunda, sünnetin yeniden kılınması uygun olur. Çünkü sünnetler farza bağlıdır. Dünyevi bir işten dolayı ara vermek, ikisinin arasını ayırmak anlamına geliyor. Ama bir lokma veya bir yudum su zarar vermez; yani sünnetin faziletini düşürmez. Ayrıca sünnet ile farz arasında ibadet etmek de caizdir. (el- Hulasa; Fetavay-ı Hindiyye) Buna göre, öncelikle sünnet ile farz arasında dünyevi bir iş yapmamaya özen göstermek gerekir. Eğer ihtiyaca göre kısa bir şey yapmak gerekirse, bunun da sünnetin sevabını yok etmeyeceğini düşünmek uygun olur. Sünnet ile farz arasında, kaza namazı kılmanın, tesbihat yapmanın, dua etmenin, Kur'an, hadis veya dini bir eser okumanın hiçbir sakıncası yoktur. Kaynak Sorularla İslamiyet |