07-29-2022, 07:30 PM
ÖNSÖZ
Velilerin kalplerini irfan nuru ile aydınlatan göğüslerini hikmetlerle süsleyen ve insanların
onlardan faydalanmasını sağlayan Allah’a (c.c) hamd olsun.
Fakir, zengin herkese gönderilen ve ‘İman Süreyya Yıldızı’na bağlansa bile Faris
oğullarından bir kavim ona ulaşacaktır’ buyuran Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizin, alinin,
ashabının üzerine sayısız salat, selam ve rahmet olsun. Onlar Allah’ın (c.c) ahlakıyla
edeplendiler, yüce ahlaklarını pekiştirdiler ve doğru yolun isteklilerine hak yolu gösterdiler.
Bundan sonra açıklayacağımız kutsal kelimelerdir; o kelimelerden yansıyan misk kokulu
yararlı edeplerdir. Zira benim babamın temiz sinesinde yayılmıştı. Pederim, Efendim Şeyh
Fethullah Verkanisi (k.s) yüce bir şeyh idi. İrşad kutbuydu. Fitne ve fesadı engeller; ekmel ve
apaçık şeriatı destekler, parlak Nakşibendi Tarikatı’nı ihya ederdi. Gerçek şudur ki, O zahiri
ve Batıni ilmiyle yeryüzünü doldurmuştu. Bağıllarından büyük bir kesimi de her şeye kadir
olan Allah-u Teala’ya (c.c) kavuşturmuştu. O insanlık özelliklerinden sıyrılmış melekleşmişti.
Babam aslen Mardinli Zuvli Tarikatı’nın kurucusu ve Hazreti Ömer (r.a)’in neslinden olan
meşhur Şeyh Musa’nın soyundandır.
Tarikatın güzellikleri ve gerçeklerin kokusu yayılan bu risalenin yayınlamasına aşırı dikkat
ettim. Çünkü birçok meşhur kitapta bile bulunmayan ve öğrenilemeyen konular bu kitapta
toplanmış ve açıklanmıştır. Yardımımız ve sığınağımız Allah Teala’dır (c.c); başarı da ancak
O’ndandır, O’na tevekkül ederiz ve O’na dayanırız.
Babam bu risaleyi, şeyhinin sağlığında ve O’nun emriyle, şeyhinin halifesi olan Erzincan’lı
Şeyh Muhammed Sami’ye yollamıştı. Söylenildiğine göre bu risale Şeyhi Piri Tahi’ye
sunulmuş; o da: ‘Eğer bunu yazsaydım, bir iki kelime hariç aynısı olurdu’ demişti. Son söz
olarak bu risalenin Nakşibendi Tarikatı’nda gerekli tüm kuralları kuşattığını söyleyebiliriz.
Bu eser Sadat-ı Nakşibendîye’den Üstad-ı Âzam
Şeyh Fethullah Verkânisî Hazretlerinin oğlu Şeyh
Alaaddin’in derlediği birinci mektubun çevirisidir.
Fakat ‘Adâb-ı Fethullah’ veya ‘Şeyh Fethullah’ın
Risalesi’ diye bilinmektedir. Nakşibendî tarikatına
ait kurallar topluca bu kitapta özetlenmiştir.
Dr. A. Selâhaddin KINACI
Şeyh Alaaddin (ks)
GİRİŞ
Cemaliyle melekleri nurdan, Celaliyle iblisi ateşten, insanı topraktan yaratıp ruh üfürüp emir
aleminden latifeleri yerleştiren ve sonra da Cemal ve Celal sıfatıyla ona tecelli eden Allah’ın
(c.c) yüce ismiyle başlarım. O, Rahman ismiyle bütün canlıları yaratıp bu dünyada yaşatan;
ahirette ise Rahim ismiyle sadece müminlere tecelli ederek cennetine koyacak olandır. Tüm
alemleri yoktan var eden; ‘El Berru’ ismiyle mahluklarını yetiştirip yaşatan ve kemalata
erdiren Rabb-u Teala’ya hamd olsun. Bizi doğru yola ileten ve gerçek kemalata erdiren O’dur.
Özellikle bizim hidayete ermemize sebep Efendimiz Hazreti Muhammedin (S.A.V) ehli
beytinin ve ashabının üzerine salat, selam ve rahmet olsun.
Velilerin kalplerini irfan nuru ile aydınlatan göğüslerini hikmetlerle süsleyen ve insanların
onlardan faydalanmasını sağlayan Allah’a (c.c) hamd olsun.
Fakir, zengin herkese gönderilen ve ‘İman Süreyya Yıldızı’na bağlansa bile Faris
oğullarından bir kavim ona ulaşacaktır’ buyuran Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizin, alinin,
ashabının üzerine sayısız salat, selam ve rahmet olsun. Onlar Allah’ın (c.c) ahlakıyla
edeplendiler, yüce ahlaklarını pekiştirdiler ve doğru yolun isteklilerine hak yolu gösterdiler.
Bundan sonra açıklayacağımız kutsal kelimelerdir; o kelimelerden yansıyan misk kokulu
yararlı edeplerdir. Zira benim babamın temiz sinesinde yayılmıştı. Pederim, Efendim Şeyh
Fethullah Verkanisi (k.s) yüce bir şeyh idi. İrşad kutbuydu. Fitne ve fesadı engeller; ekmel ve
apaçık şeriatı destekler, parlak Nakşibendi Tarikatı’nı ihya ederdi. Gerçek şudur ki, O zahiri
ve Batıni ilmiyle yeryüzünü doldurmuştu. Bağıllarından büyük bir kesimi de her şeye kadir
olan Allah-u Teala’ya (c.c) kavuşturmuştu. O insanlık özelliklerinden sıyrılmış melekleşmişti.
Babam aslen Mardinli Zuvli Tarikatı’nın kurucusu ve Hazreti Ömer (r.a)’in neslinden olan
meşhur Şeyh Musa’nın soyundandır.
Tarikatın güzellikleri ve gerçeklerin kokusu yayılan bu risalenin yayınlamasına aşırı dikkat
ettim. Çünkü birçok meşhur kitapta bile bulunmayan ve öğrenilemeyen konular bu kitapta
toplanmış ve açıklanmıştır. Yardımımız ve sığınağımız Allah Teala’dır (c.c); başarı da ancak
O’ndandır, O’na tevekkül ederiz ve O’na dayanırız.
Babam bu risaleyi, şeyhinin sağlığında ve O’nun emriyle, şeyhinin halifesi olan Erzincan’lı
Şeyh Muhammed Sami’ye yollamıştı. Söylenildiğine göre bu risale Şeyhi Piri Tahi’ye
sunulmuş; o da: ‘Eğer bunu yazsaydım, bir iki kelime hariç aynısı olurdu’ demişti. Son söz
olarak bu risalenin Nakşibendi Tarikatı’nda gerekli tüm kuralları kuşattığını söyleyebiliriz.
Bu eser Sadat-ı Nakşibendîye’den Üstad-ı Âzam
Şeyh Fethullah Verkânisî Hazretlerinin oğlu Şeyh
Alaaddin’in derlediği birinci mektubun çevirisidir.
Fakat ‘Adâb-ı Fethullah’ veya ‘Şeyh Fethullah’ın
Risalesi’ diye bilinmektedir. Nakşibendî tarikatına
ait kurallar topluca bu kitapta özetlenmiştir.
Dr. A. Selâhaddin KINACI
Şeyh Alaaddin (ks)
GİRİŞ
Cemaliyle melekleri nurdan, Celaliyle iblisi ateşten, insanı topraktan yaratıp ruh üfürüp emir
aleminden latifeleri yerleştiren ve sonra da Cemal ve Celal sıfatıyla ona tecelli eden Allah’ın
(c.c) yüce ismiyle başlarım. O, Rahman ismiyle bütün canlıları yaratıp bu dünyada yaşatan;
ahirette ise Rahim ismiyle sadece müminlere tecelli ederek cennetine koyacak olandır. Tüm
alemleri yoktan var eden; ‘El Berru’ ismiyle mahluklarını yetiştirip yaşatan ve kemalata
erdiren Rabb-u Teala’ya hamd olsun. Bizi doğru yola ileten ve gerçek kemalata erdiren O’dur.
Özellikle bizim hidayete ermemize sebep Efendimiz Hazreti Muhammedin (S.A.V) ehli
beytinin ve ashabının üzerine salat, selam ve rahmet olsun.